0532 111 43 42

FAYDALI BİLGİLER

Bujilerle ilgili önemli bilgiler

 

    Buji nedir? Bujinin motordaki fonksiyonu nedir?

 

İki elektrodu ve porseleni bulunan parçaya buji adı verilir.

Motor silindirlerinde bir kıvılcım atlama aralığı sağlayacak şekilde yapılmıştır.

 

 

    Bujinin motordaki fonksiyonu nedir?

 

Bujınin görevi ateşleme enerjisini yanma haznesine taşımak ve elektrotlarının arasında

oluşan elektrik atlaması ıle sıkışmış hava yakıt karışımının yanmasını başlatmaktır.

Ateşleme bobini aküden aldığı elektrik enerjisini ortalama 30 bin Volt değerine yükselterek bujiye aktarır ve uygun zamanda bu yüksek enerji bujinin tırnakları (elektrotları) arasında yanmayı başlatıcı kıvılcıma dönüşür. Yanmanın ideal gerçekleşebilmesi için bujinin yeri çok önemlidir. Buji, ateşleme haznesinde sıkışmış hava yakıt karışımını her şartta en iyi ateşleyebileceği ve diğer faktörlerden etkilenmeyeceği bir yere yerleştirir.

 

 

    Bujiler ne sıklıkta değiştirilmelidir?

 

Kullanım şartlarına ve buji tipine bağlı olarak değişiklik göstermekle birlikte, standart bir bujinin 15 bin km sonunda değiştirilmesi gerektiği söylenebilir.

 

   Buji ömrünü kısaltan faktörler nelerdir?

Buji ömrünü kısaltan başlıca etken kötü yakıttır. Bir diğer önemli etken motor sistemindeki ayarların bozukluğudur. Bu ayar bozukluğuna motorun sürekli olarak zengin karışım ile çalışması örnek gösterilebilir.

 

   Bujinin kullanım süresini doldurduğu otomobil kullanırken anlaşılabilir mi?

 

Aracınız normalden fazla yakıt tüketmeye başlamışsa, tekleme yapıyorsa, deparlarda zorlanıyor ve ilk hareket esnasında yavaş kalkıyorsa, bu sorunlar bujiden kaynaklanıyor olabilir.

 

   Uzun paso ve kısa paso bujiler arasındaki farklar nelerdir?

 

Uzun paso ve kısa paso bujilerin görev ve performans olarak aralarında fark yoktur. Motor yapısına bağlı olarak uzun veya kısa paso buji kullanılması gerekir, fakat yanlış kullanıldığı zamanlarda çeşitli arızlar meydana gelebilir.

- Kısa paso buji yerine uzun paso buji kullanılması durumunda buji yanma haznesine doğru çıkıntı yapar ve pistona hasar verebilir. Dişlerde oluşan kömürleşme yüzünden sökmek mümkün olmayabilir ayrıca buji aşırı ısınır.

- Uzun paso yerine kısa paso huji takılır ise yanma haznesi içine gerekli uzantıyı yapamaz ve bunun sonucunda gerekli ateşlemeyi yapamaz.

- Kendi tırnaklarını temizleyecek gerekli ısıya ulaşamaz ve üstü kurum bağlar .

 

 

    Özel tip bujilerin motor peformansına ne tür katkıları vardır?

 

Özel tip bujıler yapıları gereği daha düşük ısılarda çalışabildıklerı ıçın aracın soğuk çalışmasında iyi performans gösterirler. Ayrıca kendilerini temizleme ısıları daha düşük olduğundan kirlenme oranları oldukça düşüktür. Yine yapıları gereği üstlerindeki kayıplar oldukça azdır. Özellikle tırnaklarının farklı metaryallerden yapılması kirlenmesini zorlaştırır.Yukarıda belirtilen bu temel farklılıklar buji ömrünü uzattığı gibi yeterli ve düzgün ateşleme ile yakıt tasarrufu, gerçek gücünde çalışma devamlılığı gibi avantajlar sağlar.

 

    Motor - Şanzıman konusunda diğer yararlı bilgiler

 

    Motorun hararet yapması sorunu, soğutma sistemindeki arızalardan

kaynaklanır. Soğutma sistemi, ideal motor sıcaklık değerlerini sağlamak için

motor soğukken motoru ısıtma, sıcakken de motordaki fazla sıcaklığı almak

üzere soğutma işlemini yerine getiren sistemdir. Bu sistemin görevini yerini

getirmesini engelleyen pek çok faktör vardır: Soğutma sıvısının azalması,

radyatör peteklerinin kireçten veya dış pislikten dolayı tıkanması, termostatın

veya fanın bozulması, fan müşirinin arızalanması, motor bloğu üzerindeki

su tıpasının delinmesi, vantilatör kayışında ve devir daim pompasındaki

sorunlar.

 

 

 

    Su kaynatma nedir?

 

Soğutma sıvısının eksikliğinden dolayı yeteri kadar soğuyamayan motor aşırı ısınarak hararet yapar ve su kaynatır. Motorun su kaynatması, motor soğutma sıvısının azaldığını gösterir. Soğutma sıvısının azalması, buharlaşma ya da sızıntıdan olabileceği gibi motorun soğutma sıvısının tüketmesi de söz konusu olabilir. Soğutma sıvısının azalmasının başlıca nedenleri arasında sıvı iletim borularındaki çatlamaları, hortumların eklem yerlerindeki kelepçelerden ve devirdaim pompasından sızıntıları sayabiliriz. Radyatör hortumları ve radyatör kapağı da sızıntıların sık görüldüğü bölgelerdir. Motorun soğutma sıvısını tüketmesi ise bozuk bir ana conta ya da motor bloğundaki bir çatlaktan veya silindir kapağı contasının yanmasından meydana gelebilir.

 

 

    Araçlar neden özellikle yaz aylarında su kaynatır?

 

Soğutma sisteminde arıza olan araçlar yaz-kış su kaynatır. Ancak su kaynatma sorununun yaz aylarında kış aylarına oranla daha sık yaşandığı da bir gerçek. Bunun sebebi, yazın sıcakların etkisiyle artan buharlaşma. Yazın soğutma sıvısı buharlaşarak, azalır ve motor su kaynatmasına neden olur. Yaz aylarında yüksek sıcaklıklarla birlikte ısınan hava, radyatördeki sıvının soğumasını sağlamakta yetersiz kalmaya başlar. Sıkışık trafik ve "dur-kalk"larla birlikte radyatöre hava alımı azalır ve motor sıcaklığı yükselmeye başlar. Bu sırada soğutma işlemini yerine getirmek için fan daha fazla çalışarak radyatörde bulunan sıvıyı soğutmaya çalışır. Aracınızdaki soğutma sıvısının seviyesinde bir eksiklik ya da daha başka bir problem yoksa soğutma sistemi görevini aynen yerine getirmeye devam eder. Aksi takdirde ise, motorun su kaynatması kaçınılmazdır.

 

 

    Motor hararet yaptığında ya da su kaynattığında ne yapılması gerekir?

 

Aracınızın hararet göstergesinde ibre, kırmızı ya da "hot" olarak gösterilen bölgeye yaklaşıyorsa, derhal klimayı kapatmalısınız. Klima çalışırken motora giden havayı ısıtır. Bu nedenle klimanın kapatılması motorun soğumasına yardımcı olur. İbre ilerlemeye devam ediyorsa veya kaputunun üstünde su buharı görürseniz, aracınızı hemen uygun bir yere çekip, motoru durdurmalı ve aracı soğumaya bırakmalısınız. Kaputu açarak, motorun soğumasına yardımcı olabilirsiniz. Motor soğutma sıvısı seviyesi kontrol edilmeli eğer eksikse tamamlanmalıdır.

Sıvı tamamlama işlemi mutlaka motor soğuduktan sonra yapılmalı. Motor sıcakken yapılacak bir sıvı eklemesi basınçlı sudan ve buhardan oluşabilecek yaralanmalara neden olabileceği gibi, sıcak bir motora yapılacak sıvı eklemesi motor bloğunda çatlamaya kadar varan kalıcı zararlar oluşturabilir.

Ancak böyle bir sorunla karşılaştığınızda herhangi bir müdahalede bulunmadan önce firmanızın yol yardım ya da acil servis telefonlarını aramanızı öneririz.

Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise motor soğuduktan sonra en yakın servise ulaşılıncaya kadar düşük devirde ve hızda gitmelisiniz.

 

 

    Hararete rağmen yola devam etmek sakıncalı mıdır?

 

Hararet yapan bir motor eğer aynı şartlarda kullanılmaya devam edilirse avans vuruntusu yapmaya başlar.Avans vuruntusu, soğutma sisteminin çalışmadığını gösterir. Buna rağmen hâlâ yola devam edilmeye çalışıldığında ise motor kilitlenmesine yani piston sıkışmalarına neden olunabilir. Avans vuruntusunu duymaya başladığınızda yapmanız gereken, otomobili durdurup, teknik servisle irtibata geçerek profesyonel bir yardım almak.

 

 

    Soğutma sistemini ilk günkü performansında tutabilmek için

    kullanıcıların nelere dikkat etmesi gerekir?

 

Aracınızın soğutma sisteminin ilk günkü performansını koruyabilmesi için

soğutma sıvısının düzeyi, hortum ve borularda çatlak olup olmadığı devamlı

kontrol edilmeli. Radyatör hortumlarının üzerindeki çatlakları çıplak gözle

görmek zor olduğu için radyatör hortumlarını elle kontrol etmelerini tavsiye

ederim. Hortumlar aşırı yumuşak ya da aşırı sertse aracınızı derhal

bir yetkili servise götürmelisiniz. Hortum kelepçelerinde ve eklem yerlerinde

oluşan pas veya beyaz lekelere de dikkat etmekte fayda var.

Çünkü bu bölgelerdeki sorunlar sistemde sızıntı olduğuna işaret eder.

 

 

    Soğutma sisteminin bakımı hangi sıklıkla yapılmalıdır?

 

Soğutma sistemi her bakım periyodunda mutlaka kontrol edilmelidir.

Soğutma sistemindeki antifriz aynı zamanda pas önleyici özelliğe sahip olduğundan soğutma sistemindeki antifriz yaz ve kış kullanılmalıdır. Antifriz içerisindeki korozyon (pas) önleyici katkı maddeleri zamanla etkilerini kaybeder. Bu nedenle soğutma sistemindeki antifriz mavi antifriz ise 6 yılda, turuncu antifriz ise 10 yılda bir değiştirilmelidir. Antifriz değişimi esnasında kullanılan suyun "saf su" olmasına özellikle dikkat edilmeli.

 

    "Daha fazla antifriz, daha iyi soğutma sağlar" yargısı doğru mudur?

 

Kesinlikle hayır. Antifriz, motor soğutma suyunun normalde izin vermeyeceği sıcaklık derecelerinde motorun güvenle çalışabilmesi için motor soğutma suyuna eklenen, suyun kaynama noktasını yükselten, donma noktasını ise düşüren kimyasal bir katkıdır. Normalde aracın bulunduğu bölgenin iklim ve coğrafi şartlarına bağlı olarak; yüzde 20 ila yüzde 60 arasında değişen oranlarda motor soğutma suyuna eklenir. Bu oranın üzerine çıkılması, suyun soğutma kabiliyetini düşürür ve kayıplara neden olur.

Kaç tip soğutma sistemi vardır?

Motorlarda hava soğutmalı ve sıvı soğutmalı olmak üzere iki farklı sistem kullanılır. Hava soğutmalı motorlarda ısınan motor hava ve soğutma yağı tarafından soğutulur. Sıvı soğutmalı motorlarda ise, soğutma işlemi motorun içindeki kanallarda dolaşan sıvı (su, antifiriz karışımı) tarafından sağlanır. Günümüzün modern motorlarında hava soğutmalı sistemler sıkışık trafik ortamlarında yetersiz kaldığı için artık yerini daha modern bir sistem olan su soğutmalı sistemlere bıraktı.

 

 

    ABS Nedir?

 

ABS, kullanıldığı taşıtın kararlılığını, manevra ve durma yeteneğini artırabilen bir fren sistemidir. Dört-tekerlek ABS, tekerlek kilitlenmesini önleyerek, sürücülere acil frenleme durumlarında kararlılık ve yön kontrolü sağlamaktadır. İlk kez 1936 yılında Almanya"da geliştirilen ve patenti alınan ABS, Almanca "antiblockiersystem." teriminden kısaltılmıştır ve İngilizcesi de benzer anlamdaki Anti-lock Brake System dir. ABS, her tekerleğin yakınında dönme hızını algılayarak tekerleklerin çekiş kaybettiği ve kilitlenmek üzere olduğunu algılayan sensörlere sahiptir. Elektronik kontrol ünitesi (ECU- Electronic Kontrol Unit) bu sinyalleri değerlendirerek, fren basıncını değiştirmek yoluyla tekerlek kilitlenmesini önleyen hidrolik kontrol ünitesine (HCU- Hydraulic Kontrol Unit) komutlar gönderir.

 

 

    ABS nasıl çalışır?

 

Sürücü dört-tekerlek ABS "li bir taşıtın fren pedalına sertçe bastığında, sistem otomatik olarak fren basıncını dört tekerlekte düzenleyerek, tekerlek kilitlenmesini önlemek üzere her tekerleğin fren basıncını bağımsız olarak ayarlar. ABS, frenleri saniyede 18 defa kadar pompalayarak, sürücülere belirli ölçüde yönlendirme yeteneği kazandırmaktadır.

 

Dört tekerlek ve iki arka tekerlek ABS"lerin farkı

Dört-tekerlek ABS, acil durma koşullarında taşıt kararlılık ve geliştirilmiş manevra yeteneğini sürdürmek için tasarlanmıştır. Dört-tekerlek ABS donatılmış bir taşıtta frenleme sistemi, dört tekerleğin her birinde tekerlek kilitlenmesini önleyerek, sürücüye geliştirilmiş yönlendirme kontrolü sağlamak için frenleme basıncını düzenler.

Arka-tekerlek ABS ise, daha çok kamyonet, minibüs ve spor taşıtlarda görülmekte ve sadece arka tekerleklerin tekerlek kilitlenmesini önlemek için kullanılmaktadır. Bu sistem sürücüye doğrultu kararlılığını sürdürmek ve taşıtın arkasının yanlara kaymasını önlemekte yardımcı olmaktadır. Arka-tekerlek ABS sistemlerinde ön tekerleklerin hâlâ tıpkı geleneksel frenlerdeki gibi kilitlenme eğilimi vardır. Eğer kilitlenme olursa, sürücü fren pedal basıncını ön tekerleklerin tekrar dönmeye başlamasına yetecek kadar azaltmalıdır. Böylece sürücü taşıtı yönlendirebilir.

 

 

    ABS"nin çalıştığı nasıl anlaşılır?

 

ABS"lerin çoğunda sistemin etkin hale gelmesi sürücü tarafından anlaşılabilmektedir. Sürücü mekanik bir ses duyar ve bazı basınç dalgalanmalarını veya fren pedalının sertliğinin daha da arttığını hisseder. Gürültü işitildiğinde veya basınç dalgalanmaları hissedildiğinde, ayağın fren pedalında tutulması önemlidir. Sert basınç uygulamasına devam edilmelidir.

 

 

    ABS ile yapılması ve yapılmaması gerekenler

 

Uygun kullanılması halinde dört-tekerlek ABS güvenli ve etkin bir frenleme sistemidir. Maksimum güvenlik ve sistemin tüm avantajlarından yararlanmaları için, sürücülerin ABS sistemlerinin nasıl çalıştığını doğru olarak bilmeleri ve uygulamaları gerekmektedir. Bu kurallar aşağıda sıralanmıştır:

 

Ayağınızı frenin üzerinde tutun

Yönlendirme yaparken dört-tekerlek ABS"nin uygun çalışmasını sürdürmek için fren üzerinde sert ve sürekli basıncı koruyun. Fren pedalı salınımlar yaparken bile freni pompalamaktan kaçının. Ancak, arka-tekerlek ABS ile donatılmış taşıtlarda, ön tekerleklerin geleneksel frenler gibi kilitlenme eğilimi vardır. Eğer kilitlenme olursa, sürücü taşıtı yönlendirebilmek için, fren pedal basıncını ön tekerleklerin tekrar dönmeye başlamasına yetecek kadar azaltmalıdır.

 

Durmak için yeterli mesafe bırakın

İyi koşullarda öndeki taşıtlar üç saniye, kötü koşullarda daha fazla süre geriden takip edilmelidir.

 

ABS ile sürüş pratiği yapın

ABS çalışırken meydana gelen basınç dalgalanmalarının nasıl hissedildiğini öğrenin. Acil frenleme yapmak için boş alanlar ve park yerleri uygun olabilir.

 

Aracın kullanım kataloguna bakın

ABS ile ilgili ilave sürüş bilgileri için aracın kataloguna bakmayı ihmal etmeyin.

 

ABS"li taşıtı çılgınca kullanmayın

ABS"li taşıt size virajları hızlı dönme, şeritleri ani değiştirme veya ani

manevralar yapma hakkı vermez. Bu tür davranışlar ne uygun ne de

güvenlidir.

 

Frenleri pompalamayın

Dört tekerlek ABS"li taşıtlarda freni pompalamak, sistemi açıp kapatmaktadır.

ABS frenleri sizin yerinize otomatik ve çok daha hızlı oranda pompalamakta

ve iyi yön kontrolü sağlamaktadır.

 

Direksiyonu unutmayın

Dört tekerlek ABS, acil frenleme durumunda sürücünün yön kontrolü

yapmasını sağlar. Yönlendirme sırasında taşıt tam olarak duruncaya kadar,

ayağınızı fren pedalına sertçe basılı olarak tutun. Ayağınızı fren pedalından

ayırmayın zira bu ABS"yi ayırır. ABS ile frenleme sırasında yönlendirme

yeteneğiniz olsa bile, taşıtınız kaygan yolda kuru yoldaki kadar keskin

dönemeyebilir. Arka-tekerlek ABS"li taşıt kullanan sürücüler dikkatli ve

sertçe fren yapmalı ve tekerleklerin kilitlenmeye başladığını hissettiklerinde,

basıncı bir miktar azaltmalıdırlar.

 

Mekanik gürültüler ve/veya küçük pedal titreşimlerinden paniklemeyin

ABS-donatılmış taşıtla fren yaparken meydana gelen mekanik gürültüler

ve/veya küçük pedal titreşimlerinden paniklemeyin. Bu koşullar normaldir

ve sürücünün ABS"nin çalıştığını anlamasını sağlar.

 

ABS genellikle geleneksel frenlerden daha çabuk durdurur ancak,

fizik kanunlarını değiştiremez

ABS genellikle ıslak yüzeylerde ve buzlu veya sertleşmiş kar kaplı yollarda

iyi frenleme sağlayabilmektedir. Her ne kadar genellikle geleneksel sistemlerdeki sert frenlemede karşılaşılan tehlikeli tekerlek kilitlenmesi kadar olmasa da, kumlu çakıllı yollarda veya yeni yağmış kardaki frenlemede durma süreleri daha uzun olabilir.

 

 

    ASR (Çekiş Kontrol Sistemi)

 

ASR (Acceleration Slip Regulation - ivme kayması kontrolü) sistemi, frenler ve motor yönetim sistemini birlikte kontrol ederek, tahrik tekerleğinin çekiş yeteneği kaybolduğunda bu durumu algılayarak tekerlek hareketini yavaşlatmakta ve kaymalarını önleyerek, sürücüye yanal ve uzunlamasına dinamik kontrol yeteneği sağlamaktadır. Bu özellik, özellikle çekiş yeteneğinin azaldığı kumlu, karlı, yağmurlu yol koşullarında yararlı olmaktadır.

Sistem, yol yüzeyinin durumuna göre veya performansın fonksiyonu olarak en uygun sürüş kontrolünü sağlamaktadır.

Hangisi olursa olsun, sistem motor tarafından gönderilen torku azaltmak yoluyla devreye girer veya ABS ile koordineli olarak her bir tekerleği bağımsız olarak frenler.

Çekiş kontrolü de ABS gibi modern taşıtlar için önemli bir güvenlik özelliği haline gelmektedir. Ancak yeteneklerinden tam olarak yararlanmak için, geleneksel sürüş stillerinden buna bilinçli bir geçiş yapmak gerekmektedir. Çekiş kontrol yeteneği olan bir taşıta sahipseniz, ABS"de olduğu gibi sistemin karakteristiklerini öğrenmek için güvenli bir alan bularak test sürüşleri yapın. İlave sürüş bilgileri için aracın kataloğunu okumayı da ihmal etmeyin.

 

 

    ASR tipleri

 

Sınırlı kaymalı diferansiyel

Bu sistem, herhangi bir durum için en iyi çekişi sağlayacak motor torkunu transfer eden sistemdir. Elektronik olmayan bu sistem, genellikle yeni çekiş kontrol sistemleri kadar iyi görev yapamamaktadır. Modern sınırlı kaymalı (limited-slip) diferansiyeller gücü kayma başlamadan hemen önce iyi durumdaki tekerleğe transfer yeteneğine sahiptir, ancak, her iki tekerlek kaygan zeminde ise, sistem etkisiz hale gelmektedir.

 

Fren sistemi çekiş kontrolü

Bu sistem tıpkı ABS"nin tersi gibi görev yapar. Bu tip sistem bazı sensörler ve elemanlar kullanarak ABS"nin uyguladığı gibi frenleme yaparak tekerleklerin boşa dönmesini önlemektedir. Her tekerlek bağımsız olarak kontrol edilir ve bu çeşitli kayganlıktaki zeminler için mükemmel bir düzenleme sağlar. Genellikle pahalı olmayan ve oldukça etkili olan bu sistem, düşük hız kayması için tasarlanmaktadır. Sistem fren sistemini kullandığından, yüksek hız kaymasında çok fazla sürtünme ve ısı çıkışı olmakta ve fren sistemi elemanları hasar verebilmektedir.

 

 

    Aktarma organları çekiş kontrolü

 

Bu sistem, herhangi bir hızda kayan tekerlek veya tekerleklere gönderilen gücü geciktirmektedir. Fren sistemi çekiş kontrolü gibi aynı ABS-tipi sensörler kullanan bu sistem, şu dört işlemi uygulayan bir işlemciye sahiptir: (a) gaz kesme, böylece ekonomi sağlanmaktadır; (b) yakıt beslemesini kesme; (c) ateşleme avansını azaltma; veya (d) silindirleri kapatma. En gelişmiş aktarma organları çekiş kontrol sistemleri bunların tümünü yapmakta, bunlara ek olarak gaz pedalını sürücünün ayağına doğru iterek çalıştığı konusunda sürücüyü uyarmaktadır. Sistem tüm kaygan zeminlerde gücü kestiğinden, kaymanın arzu edildiği koşullarda sistemi kapatmak için bir düğme bulunmaktadır.

 

 

    Yakıtlar

 

Yakıtlara neden katık konur?

Akaryakıtın kalitesini belirleyen etkenlerin başında, kullanılan katıklar gelir. Bu katıklar, akaryakıta çeşitli özellikler kazandırmak amacıyla üretilmiş olan ve akaryakıt içerisine belirli oranlarda katılan kimyasal maddelerdir.

 

 

    Ana hatları ile bu katıkları şöyle sıralayabiliriz.

 

- Vuruntu önleyici katıklar

- Oksidasyonu önleyici katıklar

- Pas önleyici katıklar

- Buzlanma önleyici katıklar

- Ateşlemeyi düzenleyici katıklar

- Deterjan ve Gom önleyici katıklar

- Üst piston-segman yağlayıcı katıklar

- Metal aktifliğini önleyici katıklar

- Setan arttırıcı katıklar

- Donma noktasını düşürücü katıklar

- Pas önleyici katıklar

Akaryakıtlara eklenen özel katıklar, depodan motora kadar akaryakıtla temas eden tüm parçalar üzerinde koruyucu etkilere sahiptir.

 

 

    Sağladığı yararlar şunlardır:

 

Motorun yakıt ve yanma sistemi üzerinde koruyucu bir tabaka oluşmasını sağlar; silindir yüzeylerinde, manifoldda ve enjektörlerde oluşan karbon birikintilerini ve tortuları parçalayıp temizler. Buna bağlı olarak motorun ömrü uzar, akaryakıt düzenli ve tam yandığı için, tasarruf sağlanır.

Motorun hava ile temas eden parçaları üzerinde koruyucu bir tabaka oluşmasını sağlar ve temas sonucu ortaya çıkması muhtemel paslanmaları önler.

Hidrokarbon kökenli kimyasal maddelerin zaman içerisinde motorun metal yüzeyleri üzerinde oluşturacağı aşınmayı büyük ölçüde engeller.

Akaryakıt, pompa tabancasından araç deposuna hızla pompalanırken köpürme meydana getirir; bu durum ise akışın kesilmesine sebep olur. Ancak kullanılan katıklar köpürmeyi engelleyerek yakıtta hava kabarcıkları oluşmasına mani olur.

Motorun temiz kalmasını, korunmasını ve performansının artmasını sağlar. Uzun süreli kullanımlardan sonra bile motorun temiz kalmasına ve düzenli çalışmasına yardımcı olur.

Egzoz gazlarının olumsuz etkilerini minimum seviyede tutar. Egzozdan çıkan, havayı kirleten atık gazlar azalır.

Akaryakıtın sağlıklı yanmasını sağlayarak, kurum ve tortu oluşmasını önler. Karbüratörün, enjektör memelerinin ve emme subaplarının daima temiz kalmasını sağlar.

 

GALERİ

HAKKIMIZDA

Vass-Mer Otomotiv tüm marka ve modeller için profesyonel oto servis yaklaşımı ve ekonomik fiyat avantajını sunuyor.

 

ÇALIŞMA SAATLERİMİZ

Pazartesi - Cuma 08:00 - 18:00

Cumartesi 8:00 - 15:00

Pazar Sadece Acil Yol Yardım

Periyodik Bakım için lütfen randevu alınız .